DİĞER
"Pınar Kür kurguya büyük önem veren ve bunu ilk kitabından başlayarak ustalıkla başaran bir yazar olmakla birlikte, kendini kurgunun arkasına fazlasıyla saklayan bir yazar değildir. Özellikle romanlarında hemen her zaman kendi akranı diyebileceğimiz kişileri yazar. Bu da onun kendi kuşağının dönümlerini tam zamanında yakalamasına yarar."
"Asılacak Kadın hem Melek’i susturma, tabi kılma düzeneklerini ifşa eder hem de tüm bu cinsel, toplumsal şiddetin altında ezilmiş olsa da var kalmaya devam eden iç sese kulak verir. Sadberk’in deneyimi gibi Melek’inkinin de sürekli başka söylemlere tercüme edilerek indirgenmesi karşısında Pınar Kür, Melek’in kolaylıkla tercüme edilemez iç sesine talip olmuştur. Bu sesi tüm kısıtlanmışlıklarıyla ifade edecek bir form arayışı Asılacak Kadın’ın asli arayışıdır."
Yarın Yarın, yayımlandığı tarihte çok ilgi görmesi bir yana, cinsellikle ilgili içeriğine yönelik ithamların aksine ne Seyda’nın ne de Aysel Alsan’ın cinsel özgürleşmesi, bu anlamda bir aydınlanma yaşamasına dair bir şey söyler
Pınar Kür: Ülkemizde doğan insanların gençlik hayallerini gerçekleştirme, kendi kimliklerini bulma ihtimali ne yazık ki çok düşük. Ben de eğitimimin büyük bir kısmını yurt dışında tamamlamamış olsaydım, Sadık Bey’in kaderini paylaşabilirdim
Adaletin yabancıları vardır, dokunmadıkları. Edebiyat onlara dokunarak, adaletsizlikleri görmemizi sağlar. Bu anlamda edebiyat, tam da adaletsizliği görebileceğimiz yerdir...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık